
Öyle Bir Geçer Zamanki de Caroline karakteri ile yıldızınız bir anda parladı. Böyle büyük bir projeden sonra ilk kez bir korku filminde oynamaya nasıl karar verdiniz? Sizce de bu büyük bir risk değil mi?
Öyle Bir Geçer Zamanki’den sonra beklentiler yüksek. Fakat ben bir oyuncuyum. Bir rol bittikten sonra, onun sorumluluğunu alıp yaşayamam. Bana verilen her rolü en iyi şekilde yapmakla hükümlüyüm.
‘’Olivia Karakteri Beni Geliştirdi’’
The Tragedy’nin senaryosu bana verildiğinde, aslında yönetmen başka bir karakter teklifiyle gelmişti fakat ben Olivia karakterini okudum ve O’nun duygularını yaşamak istedim.
Olivia karakterinin beni geliştirdiğine inanıyorum.
Öyle Bir Geçer Zamanki, Uluslararası bir projeydi. 70 farklı ülkede birden gösterildi ve gösterilmeye de devam ediyor. The Tragedy korkunç fakat bir o kadar da dram içerikli bir film. Uluslararası güzel bir proje. Bu nedenden dolayı hoşuma gitti ve kabul ettim.
Bize biraz Olivia karakterinden bahsedebilir misiniz?
‘’Herşey Lanetli...’’
Olivia karakterinin Burak ve Nazlı adında iki küçük çocuğu var. Çok tutkulu bir aşk yaşıyor fakat kocası savaşta bir asker. Beklenmedik bir anda Olivia ve çocukları’nın hayatı lanete dönüyor. Tragedy’den çıkamıyorsunuz! Evden çıkış yok... Çünkü herşey lanetli!
Sırada yeni projeleriniz var mı?
Elbette. Amerikan yapım bir başka filmde daha başrol oynadım. Gene çok yetenekli bir yönetmen olan Leonie Viola Thoene ile birlikte çalıştım.
İlerleyen günlerde Almanya’ya bir tiyatro oynunda oynamak için gidicem.
Süpriz bir proje daha var fakat nazardan korktuğum için her şey netleştikten sonra bunu sizlerle paylaşıcam.
Hep işlerden bahsettik. Biraz da aşk hayatınızdan bahsedelim.
Aşk dünyanın en besleyici duygusu. Aşksız yaşam ölüm bence. Şu an hayatımda aşk ve romantizm var Kerem Göğüş sayesinde... Birbirimize destek olmak, bakışmak bile çok güzel... Kısacası aşk benimle!!
Peki ya kıskançlık olmuyor mu?
Aslında kıskanç bir insan değilimdir. Fakat Kerem’i çok sevdiğimden arada kıskançlık yapabiliyorum. Tıpkı her seven insan gibi
Son günlerde, Müslümanlığı benimsemeniz çok tartışıldı. Buna sizi teşvik eden, Kerem Göğüş’e olan aşkınız mı, yoksa inancınız mı?
Ben Köln Üniversitesi’nde Siyaset ve İslam Bilimi okudum, tiyatro ve oyunculuğun yanı sıra. İslam, uzun yıllardır tanıdığım ve sevdiğim bir din. Okudukça inandım.
Melis BAYRAKTAROĞLU-Aksam.com.tr