Radyocu Serdar Gökalp: “Günümüzde yayıncı olmak çok basit. Yayın yapmak için bir cep telefonu yeter sanılıyor. Peki bilgi, hani birikim, nerede çalışma? Günümüzde teknolojinin nimetlerinden sonuna kadar faydalanan biri olarak yayıncılık kimliğinin bu kadar basit olmaması gerektiğini düşünüyorum. Mikrofon, telefon, bilgisayar alıp evdeki çalışma masamızdan yapabileceğimiz şeyin adı yayıncılık değil.”
Yayın hayatında 29 yılı geride bırakan Alem FM’in sevilen radyo programcısı Serdar Gökalp, Bu hafta Akşam Cumartesi’den Ali Demirtaş’ın sorularını yanıtladı. Yılların radyo emekçisi, kendi tarzını ve tavrını çoktan oturtmuş radyocu Serdar Gökalp, hem kariyeri hem de son yıllarda değişime uğrayan yayıncılık hakkında konuşmak üzere Akşam Cumartesi’den Ali Demirtaş ile bir araya geldi.
‘’RADYO HAYATTIR, CANLIDIR VE AKAR’’
Dijital dönüşüm radyoculuğu etkiledi mi size göre?
‘’Şu zamana kadar yeni ne çıksa hep “Radyo bitecek” diyenler tabi ki var, bitmezler de. Yeni ne çıksa hep radyoya yorarlar. En baştan alırsak, CD çıktı radyo bitti, müzik platformları çıktı radyo bitti; uygulamalar çıktı radyo bitti dediler hep ama radyoyla kıyaslanan çoğu şey şu anda kullanılmıyor, hatta bazı şeyler hatırlanmıyor bile. Ama radyolar hep yayında. En çok internetle kıyaslanmıştır radyo ama günümüzde belki de radyolar en çok internetten dinleniyordur.‘’
‘’GÜNÜMÜZDE YAYINCI OLMAK ÇOK BASİT’’
Radyo ve kültür kelimeleri çok sık birlikte anılıyor. Neden sizce?
‘’Radyonun bir kültür olarak görülmesi için çok uzun bir zamana ihtiyacı yok. Şu anki birçok dijital yayıncı eskiden olsa radyo yayıncısı olmak için uğraşırdı. Ama günümüzde yayıncı olmak kolaylaştığı için radyo ve TV yayıncılığı artık tamamen başka yerde. Eskiden biri yayına çıkmadan önce profesyonel yayıncıların yanında pişer, teknik bilgi alır işin mutfağında bulunur, ortamın tozunu yutardı. Bunlardan sonra bile herkes yayına çıkamaz, yayıncı olamazdı. ‘’
‘’PLANIM RADYOYU DAHA FAZLA KİŞİYE SEVDİRMEK’’
Nedir bundan sonraki planınız?
‘’Benim planım hep aynı, radyoyu daha fazla kişiye ulaştırmak, sevdirmek. Zirveye çıkmak değil, orada kalmak zor çünkü. Yıllardır komedinin her yerinde bir şeyler yapmaya çalışan biri olarak bu yolda ilerlemeye devam. Radyo haricinde TV programı, sinema filmi, tek kişilik gösteriler, telefon şakaları, YouTube videoları yapmaya da devam edeceğim.’’
Röportajın tamamı: www.aksam.com.tr/cumartesi